Tuğçe AŞAN
İklim değişikliği 21. yüzyılda tüm dünyayı tehdit eden en önemli sorunlardan biridir. Bilim insanları, 19. yüzyılın sonlarından bu yana dünyanın 2,12 Fahrenheit (1,18 santigrat derece) ısındığını tahmin etmektedir. 1998 yılı hariç, kayıtlara geçen en sıcak 19 yıl 2000 yılından sonra yaşanmıştır. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) Üçüncü Değerlendirme Raporu’na göre, son 50 yılda görülen ısınmanın büyük ölçüde insan faaliyetlerinden kaynaklandığına dair kanıtlar bulunmaktadır.
İklim, zaman içindeki ortalama sıcaklık ve yağış, günlük sıcaklık, yağış veya fırtına gibi olayları ifade eden ve bir dizi faktörden etkilenen hava koşullarından farklı olarak, bir bölge veya ülkede var olan uzun vadeli hava durumudur.
Ekstrem hava koşulları, bölgede çok yüksek şiddette hava olaylarının meydana gelmesidir. Aşırı hava koşulları arasında sıcak hava dalgaları, kuraklık ve kasırgalar ya da diğer ‘mega fırtınalar’ yer alır. Aşırı hava koşulları yağışlı veya kurak mevsimlere, verimli toprakların çöle dönüşmesine (çölleşme olarak da adlandırılır) ve deniz seviyesinin yükselmesine neden olur.
Kriz bölgeleri; savaş, çatışma, silahlı gruplar veya doğal afetler gibi nedenlerle dünyadaki bazı ülke, bölge veya sınır hatlarında yaşayan insanların temel insani ihtiyaçlara ulaşmakta zorluk çektiği, sosyal hayatın normal seyrinde gitmediği, bazı güvenlik sorunlarının yaşandığı veya yaşanabileceği hassas alanlar olarak tanımlanabilir.
Afrika kıtasında çoğu ülke iklim değişikliğine bağlı kıtlık, su kıtlığı ve kuraklık gibi felaketlerle yaşam mücadelesi verirken, Avrupa’da aşırı sıcaklar, Pakistan’da seller ve Brezilya’da yoğun kuraklıklar devam ediyor. Bununla birlikte 24 Şubat 2022 tarihinde Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan Rusya-Ukrayna savaşı dünya genelinde enerji krizine neden oldu. Her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi (COP27) bu yıl da iklim değişikliğinin yol açtığı felaketleri konuşmak ve çözüm yolları bulmak için dünya liderlerinin katılımıyla Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde toplandı. COP27’nin ana hedefi emisyonları azaltmak, ülkelerin iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak ve gelişmekte olan ülkelere bu zorluklarla mücadelede destek olmak.
İklim Değişikliği ve Kriz Bölgeleri
İklim değişikliği tüm dünyayı etkilemekle birlikte, kriz bölgelerinde etkileri daha sarsıcı ve derin bir şekilde hissedilmektedir. Pek çok insan için zaten kırılgan olan sosyal yapı ve insani yardım ihtiyacı, iklim değişikliğinin yol açtığı doğal afetlerle daha da kötüleşiyor. Bu yıl Pakistan’da Haziran ayından bu yana etkili olan şiddetli muson iklimi ile birlikte şiddetli yağışlar ülkede sellere neden oldu. Son 30 yılın yağış ortalamasının 2,9 katını alan ülkede insanlar selin yol açtığı hasar nedeniyle sağlık ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanırken, çok sayıda insanın yaşadığı evler, geçimlerini sağladığı tarım alanları, yollar ve köprüler ciddi zarar gördü. Pakistan hükümeti durumu “felaket” olarak nitelendirdi. Pakistan hükümetinin tahminlerine göre ülke genelinde yaklaşık 33 milyon kişi felaketten etkilendi. Küresel İklim Risk Endeksi 2021 ve İklim Gözlemine göre Pakistan, aşırı hava olaylarından en çok etkilenen 10 ülke arasında yer alıyor.
Etiyopya’da 2020 yılında, en azından kısmen iklim değişikliğine atfedilen çekirgeler nedeniyle 1 milyondan fazla insan mahsulünü kaybetti ve 11 milyon kişinin kriz seviyelerinde gıda güvensizliği ile karşı karşıya kalması bekleniyor. Yılın ilerleyen günlerinde, ülkenin Tigray bölgesinde patlak veren bir çatışma, nüfusu daha da krize itti.
Afrika boynuzu yakın tarihin en kötü kuraklıklarından birini yaşıyor. Yaklaşık 16 milyon Somalili, Etiyopyalı ve Kenyalı’nın acilen gıdaya ihtiyacı var. COVID-19 salgını ve on yıllardır süren çatışmalar ve Ukrayna’daki savaş nedeniyle gıda üretimi ve tedarik zinciri yapısının bozulması işleri daha da kötüleştiriyor.
Afrika Boynuzu’ndaki toplam nüfusun yaklaşık %40’ı yetersiz besleniyor çünkü bir kişi yetersiz besleniyor ve hastalıklarla mücadele etmek için yeterli gıda alamıyor, ancak Somali gibi bazı ülkelerde bu rakam %70’e çıkıyor. Bu şekilde yetersiz beslenme, bağışıklık sistemleri zayıfladığı için çocukları hastalıklara karşı özellikle savunmasız hale getirmektedir. Başarılı bir şekilde tedavi edilse bile, şiddetli akut yetersiz beslenme bir çocuğun fiziksel ve zihinsel gelişimini ciddi şekilde engelleyebilir.
BM’nin Somali’de “kıtlık kapıda” açıklaması, Doğu Afrika bölgesinin karşı karşıya olduğu iklim felaketinin bir göstergesidir. Somali üst üste beşinci sezonuna da yeterli yağış alamadan giriyor. Şu anda Somali’de 7 milyondan fazla insan aşırı açlık içinde yaşarken, 81.000’den fazla insan da kıtlık gibi koşullar altında hayatta kalma mücadelesi veriyor. Somali’de son 30 yıldır yaşanan iklim felaketlerinin üçlü etkisiyle ülkede tarım ve hayvancılık yok olurken, iklim krizinin etkisi ailelerin ve çocukların yiyecek, su ve hayatta kalma arayışıyla evlerini terk etmesine neden oluyor. Bu amaçla yapılan yolculuklar genellikle tehlikeli olmakla birlikte, ailelerde gasp ya da şiddet tehlikesine yol açabiliyor. Çok sayıda insanın yerinden edilmesi, su ve toprak gibi kaynaklar için yerel topluluklarla rekabete yol açarak bazen çatışmalara neden olabilir veya halihazırda var olan çatışmaları şiddetlendirebilir.
Kenya ve Etiyopya da iklimle ilgili krizler yaşamaktadır. Kenya’da kuraklık milyonlarca hayvanın ölümüne ve tarımsal üretimin harap olmasına neden olmuştur. Sonuç olarak, 3,5 milyon insan şu anda ciddi şekilde gıda güvensizliği yaşıyor.
Somali, Etiyopya ve Kenya birlikte dünya nüfusunun yüzde 2,35’ine ev sahipliği yapmakta ancak toplam küresel CO2 emisyonlarının sadece yüzde 0,1’ini salmaktadır (emisyon seviyeleri Küresel Atmosfer Araştırma Emisyonları Veritabanı, EDGAR’dan alınmıştır). Doğu Afrika’da yaşayan milyonlarca aile, acil iklim önlemleri alınmadığı takdirde iklim kaynaklı felaketlerle mücadele etmeye devam edecektir.
Afrika’nın Sahel bölgesi 10 ülkeyi kapsamakta ve 135 milyonluk bir nüfusa ev sahipliği yapmaktadır. Sahel bölgesini oluşturan ülkeler: Burkina Faso, Çad, Eritre, Gambiya, Gine-Bissau, Mali, Moritanya, Nijer, Senegal ve Sudan. Bu ülkelerin ortak bir özelliği var: hepsi iklim değişikliğinden orantısız bir şekilde etkileniyor.
İklim değişikliği Sahel’deki sıcaklıkların küresel ortalamadan 1,5 kat daha hızlı artmasına neden oluyor. Bunun sonucunda ortaya çıkan kuraklık ve sel döngüsü çölleşme oranını artırıyor. Şu anda 30 milyondan fazla insan acil gıda yardımına ihtiyaç duymaktadır.
Sahel bölgesini oluşturan 10 ülke, küresel nüfusun yüzde 2,19’una ev sahipliği yapıyor ancak gezegenin tüm CO2 emisyonlarının sadece yüzde 0,13’üne katkıda bulunuyor.
Sonuç
Küresel iklim değişikliği, kriz bölgelerinde krizin şiddetinin artmasına yol açabilecek önemli bir faktördür. Dünya genelindeki kriz bölgeleri, toplam karbon salımına yüzde 5’ten biraz daha fazla katkıda bulunmalarına rağmen, kuraklık, şiddetli yağışlar, kıtlık vb. nedenlerle iklim değişikliğinin etkilerini derinden hissetmektedir. İklim değişikliğinin etkisinin dünyadaki bu eşitsiz dağılımı, diğer ülkelere de önemli misyonlar yüklemektedir. Bu bağlamda daha yaşanabilir bir dünyada bir arada var olabilmek için iklim değişikliği ile mücadelede her devletin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekiyor.
Referanslar
Aşan, T. (2022), “Pakistan’da Sel Felaketi”
Rescue.org, “How Climate Change Drives Humanitarian Crises”, Erişim Tarihi:21 Kasım 2022, https://www.rescue.org/article/how-climate-change-drives-humanitarian-crises
Rescue.org, “Five Places Bearing The Brunt Of The Climate Crisis”, Erişim Tarihi:21 Kasım 2022, https://www.rescue.org/article/five-places-bearing-brunt-climate-crisis
BBC, “COP27:BM İklim Zirvesi Hakkında Ne Kadar Bilgi Sahibisiniz?”, Erişim Tarihi:22 Kasım 2022, https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-63602633
Save The Children, “Somalia”, Erişim Tarihi:23 Kasım 2022, https://www.savethechildren.org/us/where-we-work/somalia
Save The Children, “Hunger In The Horn Of The Africa”, Erişim Tarihi:23 Kasım 2022, https://www.savethechildren.org/us/what-we-do/emergency-response/horn-of-africa-climate-crisis
Arslan, E. (2021), IPCC 2021 İklim Değişikliği Raporu Çevirisi,Erişim Tarihi:23 Kasım 2022 https://www.ipcc.ch/site/assets/uploads/2021/03/c1-introduction-tr.pdf
ICRC, “Mali’de İklim Değişikliği: Derinlere indik ama hiçbir şey bulamadık”,Erişim Tarihi:23 Kasım 2022, https://www.icrc.org/en/document/climate-change-mali-we-drilled-deep-found-nothing